Fikret Mualla Click for Artist Information

Figüratif, Desen, 31x24 Cm. Kağıt Üzeri Çini Mürekkebi (İmzalı)

Fikret Mualla

Fikret Mualla

(1903-1967)

Fikret Muallâ Saygı 1903 yılında İstanbul’da doğdu. Babası Düyun-u Umumiye müdürü Ekrem Bey’dir.

Ortaöğrenimini Galatasaray Lisesinde tamamladı. Sakatlanması nedeniyle çok sevdiği futbolu bırakması ve annesinin erken ölümü nedeniyle psikolojisi bozuk bir ilk gençlik dönemi yaşadı. 17 yaşında mühendislik okuması için İsviçre’ye yollandı.  Zamanla resme ilgisini keşfetti ve Almanya’ya giderek. Münih Güzel Sanatlar Akademisinde afiş ve desinatörlük eğitimi aldı. Ardından Berlin Güzel Sanatlar Akademisi Resim Bölümüne devam etti. Bu dönemde mali durumları bozulduğu için babası ona para yollamayı kesti. Mısır Hidivi Abbas Halim Paşa’dan destek aldı. Topallığı ve psikolojik sorunları nedeniyle iyice yalnızlaşıp alkol bağımlısı oldu. 1928 yılında Almanya'da tedavi gördü.

Sanatçı 1937'de Türkiye'ye dönerek resim öğretmenliği yapmaya başladı. Resimleriyle sanat çevrelerinde kabul görmedi. Bu nedenle edebiyata yönelerek Alman şair ve yazar Schiller hakkında bir kitap yazdı ve çeşitli hikayeleri yayınlandı. Tiyatrolar için kostüm tasarımcılığı yaptı, kitaplar için desenler çizdi. Resim yapmaya devam ederek 1934 yılında ilk kişisel sergisini açtıysa da yine ilgi görmedi. 1936 yılında Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesine yatarak 1,5 yıl tedavi gördü.

Fikret Muallâ 1938 yılında babasının vefat edince yüklü bir mirasa sahip oldu ve Paris’e yerleşti. Fransa’da Ekspresyonizm akımından etkilendi. Önceleri lüks bir yaşam süren sanatçı II. Dünya Savaşı ile birlikte yine parasız kaldı ve tablolarını çok ucuza satmaya başladı. Alkol sorunu nedeniyle birkaç kez tedavi gördü. 1954 yılında kendisine hamilik yapan Dina Vierny‘nin Paris’teki galerisinde sergisi yapıldı. Bu sergiyle birlikte sanat çevreleri tarafından kabul gördü hatta Picasso’nun bile dikkatini çekti. İkinci kişisel sergisini ise 1956 yılında yapıldı ancak tekrar akıl hastanesine yatırıldı. Tedavinin ardından hayatı boyunca ona hamilik yapacak olan Madam Agnes ile tanıştı. Her ne kadar kariyerinde ilerleme sağlasa da özel hayatını düzene sokamadı. 1962 yılında felç geçirdi ve ölene kadar Madame Agnes’in çiftliğinde yaşadı ve sanat çalışmalarına devam etti.  

20 Temmuz 1967’de vefat etti.